GenZ'yi Yakala: Başvuru Formları Adayları Vaz mı Geçiriyor?

Başvuru formları, yeni nesil adaylar için belki de iş başvurusu sürecinin en kritik aşamalarından biri. Günümüzde genç profesyonellerin beklentileri hızla değişiyor ve bu değişime ayak uydurmak, yetenekleri çekmenin anahtarı haline geliyor. GenZ (1997-2012 yılları arasında doğan, teknolojiyle iç içe büyüyen ve dijital dünyada aktif olan genç nesil) olarak bilinen neslin bir parçası olarak, başvuru formlarının ne kadar zaman alıcı olabileceğini çok iyi biliyorum. Bu nedenle, aday deneyimini iyileştirmek ve başvuru süreçlerini daha verimli hale getirmek için birkaç önemli noktaya dikkat çekmek istiyorum.

‍

1. Başvuru Formlarında Basitlik Neden Önemli?

Başvuru formlarını sade ve anlaşılır tutmak, günümüzde şirketlerin aday deneyimini iyileştirmek için üzerinde durmaları gereken en önemli noktalardan biri haline geldi. Adayların uzun ve karmaşık detaylar içeren formlarla karşılaşmaları, sadece zaman kaybına neden olmakla kalmaz, aynı zamanda şirketinize karşı olan ilgilerini de ciddi şekilde azaltabilir. Özellikle GenZ ve milenyum kuşağı gibi teknolojiye hakim, hızlı çözümler bekleyen adaylar için bu süreç çok daha kritik.

Yapılan araştırmalara göre, bir başvuru formunun çok uzun sürmesi, adayların yaklaşık %60'ının süreci tamamlamadan vazgeçmesine yol açabiliyor.

‍

‍

Bu durum, nitelikli adayların kaybedilmesine neden olarak şirketlerin yetenek havuzunu daraltıyor. Özellikle talep edilen bilgilerin fazlalığı ya da tekrarlayan sorular, adayların sürece olan güvenini zedeliyor. Bu nedenle, başvuru formlarını mümkün olduğunca kısa ve gerekli bilgileri içerecek şekilde tasarlamak, sadece adayların süreci tamamlamasını kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda şirketinize olan ilgiyi de artırır.

Aday deneyimini iyileştirmek için sade, anlaşılır ve kullanıcı dostu başvuru formları oluşturmak, şirketlerin yetenekli bireyleri cezbetmesine yardımcı olabilir. Bu adım, sadece adaylar için değil, işe alım sürecini yöneten ekipler için de zaman kazandıran bir strateji olacaktır.

‍

2. Mobil Dostu Formlar Aday Deneyimi İçin Gereklilik mi?

Başvuru formlarını mobil uyumlu hale getirmek, modern işe alım süreçlerinin vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelmiş durumda. Özellikle GenZ, iş başvurularını yaparken masaüstü bilgisayarlar yerine çoğunlukla mobil cihazları tercih ediyor.

LinkedIn verilerine göre, iş başvurularının %70'inin mobil cihazlar üzerinden yapılıyor.

Bu, şirketlerin aday deneyimini iyileştirmek adına mobil uyumluluğa odaklanmaları gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.

Formları birkaç dakika içinde tamamlayabilmek, özellikle yoğun tempoda çalışan veya farklı lokasyonlardan başvuru yapan adaylar için büyük bir avantajdır. Unutulmamalıdır ki, kullanıcıların dikkat süresi mobil cihazlarda çok daha kısa olduğundan, sürecin hız ve verimliliği ön planda tutulmalıdır.

‍

‍

Bu tür detaylara özen göstermek, şirketin aday gözündeki imajını da güçlendirir. Mobil cihazlardan başvuru yapmak isteyen adaylar için optimize edilmiş bir deneyim, onların süreci kolay ve sorunsuz bir şekilde tamamlamasına olanak tanır.

‍

3. Şirketlerle Nasıl Bağ Kurulur?

Samimi bir dil kullanmak ve adaylarla kişisel bir bağ kurmak, başarılı bir işe alım sürecinin önemli bileşenlerinden biridir. Başvuru formları, sadece adaylardan bilgi toplamak amacıyla kullanılan bir araç olarak görülmemeli, aynı zamanda şirket kültürünüzü yansıtan bir platform olarak düşünülmelidir.

Adaylar, başvuru süreci boyunca kendilerini birer "form doldurucu" olarak görmektense, başvuru yaptıkları şirketin bir parçası olmayı hayal edebilmelidir. Bu noktada, formun dili ve yaklaşımı büyük bir fark yaratır.

Şirketinizin değerlerini ve iş yapma biçimini yansıtan bir form tasarlamak, adayların sizinle ilk temasında güçlü bir izlenim bırakmanızı sağlar. Örneğin, sıradan ve resmi bir dil kullanmak yerine, adayın kendini rahat hissedeceği, sıcak ve samimi bir ton kullanmak önemlidir.

"Neden bu pozisyon için başvurdunuz?" gibi klişe sorular yerine, "Kariyer yolculuğunda bizimle neyi başarmak istiyorsunuz?" ya da "Bu pozisyonda seni en çok heyecanlandıran şey nedir?" gibi daha yaratıcı ve kişisel sorular adayın kendini daha iyi ifade etmesine yardımcı olabilir.

Bu tarz sorular, adayın sadece mesleki yeterliliklerini değil, aynı zamanda motivasyonlarını ve kişisel değerlerini de anlamanızı sağlar.

Ayrıca, başvuru formu üzerinden şirketin adaya karşı nasıl bir yaklaşım geliştirdiğini de gözlemleyebilirsiniz. Şirketinizin samimi bir dil kullanarak adaylara değer verdiğini ve onların bireysel görüşlerini önemsediğini hissettirmek, adaylar üzerinde pozitif bir etki yaratır. Unutmayın ki, adaylar sadece bir pozisyon için değil, aynı zamanda o şirketin kültürü ve ortamı için başvurur. Adayların formu doldururken kendilerini rahat hissetmeleri, süreç boyunca daha olumlu bir deneyim yaşamalarını sağlar.

‍

4. Neyi Doğru/Yanlış Yaptım?

Son olarak, geri bildirim mekanizmalarını etkili bir şekilde kullanmak, başarılı bir işe alım sürecinin temel taşlarından biri olarak kabul edilmelidir. Adaylara başvuru sürecinin sonunda geri bildirim sağlamak, hem onların süreç boyunca ne hissettiğini anlamak hem de şirketinize olan güvenlerini pekiştirmek açısından büyük önem taşır. Adaylar, başvurularını tamamladıktan sonra yalnızca bir yanıt almakla kalmayıp, süreç hakkında kendilerine değer verildiğini hissetmek isterler. Bu nedenle geri bildirim mekanizmalarını aktif bir şekilde uygulamak, aday deneyimini iyileştirmek için atılacak en basit ve etkili adımlardan biridir.

Araştırmalar, adayların büyük bir çoğunluğunun, özellikle GenZ gibi hızlı geri dönüş ve şeffaf iletişim bekleyen kuşakların, başvuru süreçleri sonrasında geri bildirim beklediğini ortaya koyuyor.

Yapılan anketlerde adayların %75'inin, başvuruları sonrasında bir geri dönüş almayı beklediği belirtiliyor.

Ancak bu orana rağmen birçok şirket, adaylara bu geri dönüşleri zamanında yapmıyor ya da hiç yapmıyor. Oysa bu basit ama etkili adım, hem olumlu hem de olumsuz sonuçlanan başvurular için süreci daha şeffaf ve açık hale getirebilir. Geri bildirim almak sadece adaylar için değil, şirketler için de büyük bir fırsat sunar. Çünkü bu geri bildirimler, başvuru sürecindeki eksiklikleri fark etmenize ve gelecekte bu süreçleri iyileştirmenize olanak tanır.

‍

‍

Bu bağlamda, GenZ'nin neden geri bildirim beklediğini anlamak da kritik bir noktadır. GenZ, önceki kuşaklardan farklı olarak teknolojiyle iç içe büyüyen, anında geri dönüş ve şeffaflık beklentisi olan bir nesil. Anlık bilgi akışına alışkın olan bu nesil, iş başvuru süreçlerinde de aynı hızlı ve açık iletişimi bekler. Başvuru sonrasında uzun süre belirsizlik içinde kalmak, onların şirketinize olan ilgisini azaltabilir.

‍

5. GenZ’nin Bakış Açısıyla İşe Alım Süreci

Kendi deneyimimden yola çıkarsam, özellikle sayfalarca süren başvuru formlarını doldurmak benim için oldukça yorucu oluyor. Cover letter yazmamı isteyen ve fazla uzun sorularla dolu başvuru süreçleri, genellikle motivasyonumu düşürüyor. Açıkçası, bir GenZ olarak böyle durumlarda başvurumu tamamlamadan bırakıyorum. Kısacası, yeni nesil adaylar için başvuru formlarını optimize etmek, sadece şirketinizin yetenek havuzunu genişletmekle kalmaz, aynı zamanda olumlu bir marka algısı yaratmanıza da yardımcı olur. Sadeliği, mobil uyumluluğu, samimi iletişimi ve geri bildirim mekanizmalarını merkeze alarak, aday deneyimini mükemmelleştirebilir ve yeni neslin ilgisini çekebilirsiniz.

‍
Kısacası, yeni nesil adaylar için başvuru formlarını optimize etmek, sadece şirketinizin yetenek havuzunu genişletmekle kalmaz, aynı zamanda olumlu bir marka algısı yaratmanıza da yardımcı olur. Sadeliği, mobil uyumluluğu, samimi iletişimi ve geri bildirim mekanizmalarını merkeze alarak, aday deneyimini mükemmelleştirebilir ve yeni neslin ilgisini çekebilirsiniz.

‍

Başarılı işe alım için en iyi dileklerimle,
Hiroo ekibinden İrem 🌟

‍
Bugün kayıt olun ve ücretsiz deneme sürümünüzü başlatın! (https://www.hiroo.co/tr/free-trial)